Katıldığım bi gezide tanıştım Kapak’la. İşin aslı, iki gün sonra beni arayıncaya kadar telefonumu verdiğimi bile unutmuştum. “Sizin oralardayım” diyince iş çıkışı bi akşam görüşmüştük. Bizim buraların aslında onun oralar olduğunu duyduğumda şaşırmıştım. “Sizin oralardayım” demek geçerken uğradım, yolum düştü manasında değil midir? İnsan yanındaki semt için demez ki böyle şeyler… Velhasıl bi kahve içtik, biraz lafladık işte. Kahve içerken yaptığımız günlük bi sohbetti… Hani bazı insanla tanıştığınızda kanınız kaynar, bi enerji hissedersiniz, frekansınız tutar vs. neyse artık adı, öyle bir şey olmadı.
Bir hafta sonra tekrar aradı Kapak. Sesi kötü geliyordu. “Senle konuşmaya ihtiyacım var” dedi ki bence, "senle" yerine "biriyle" demeliydi. Zira biz dost değildik. Arkadaş bile değildik hatta. Lanet olsun içimdeki şu yufka yüreğe. “Olmaz” diyemedim.
Bizim! oralarda buluştuk. Benim de katıldığım aynı gezide Tencere’yle tanışmış. Bir iki kez görüşmüşler hafta içi. Sonraki hafta sonu birkaç arkadaşlarıyla evde tabu oynamışlar, film izlemişler. Sonra geç oldu, burada kal bla bla bla. Gece yatacak yer organizasyonu. Eh tabi aynı yatak. Buraya kadar her aklı başında insanın tahmin edebileceği olaylar. Asıl anlattıklarını bundan sonra nasıl yazacağımı düşünüyorum… Kapağa göre, üstüne atlamış adam. N’apacağını bilememiş. Sabah olmasını, yatağın ayak ucuna oturup beklemiş. Ağlamış filan. Gözleri dolu dolu anlattı. “Ben boşandıktan sonra bunca yıl bunun için mi kimseyi sokmadım hayatıma” dedi. İlk kez ellerine dikkat ettim. Tırnaklarının hepsi yenmişti.
“Aradım Tencere’yi. Yarın görüşüp konuşacağız. N’olacak şimdi?”
Oyunlar bence ilişkiye renk katar. Flört etmek budur zaten. Cilveler, tripler, gönül almalar, jestler, küsmeler… Lakin bu gibi önemli olaylarda tavrım nettir; “ya sev ya terk et!” Yahu neredeyse “adam bana tecavüz etti” diyorsun (yani bence anlattıklarının meali bu), sonra n’apsam n’etsem de adamla sevgili olsam planları yapıyorsun (yani bence aynı adamı arayıp, “konuşalım” demenin meali bu). Hiç de kibar, naif, yumuşak tavrım olmadığından gayet net dank diye bu düşündüklerimi de söyledim.
Ben nedense boşanmış olmasına, başına gelenlere, içinde düştüğü duruma, şuna buna değil de tüm bunları hemen hiç tanımadığı bana bi çırpıda anlatabilmesine şaşırmıştım. “n’olacak şimdi” diye soruyordu! Bana!
Tamam, çete içinde aşk meşk meselelerini, kadın – erkek ilişkilerini konuştuğumuz vardır ama… Adı üstünde çete. Bi hukukumuz var yani. Kaçak et kesmişliğimiz, tekel soymuşluğumuz, yeri gelmiş kavgaya bulaşmışlığımız, hayvanlara eziyet etmişliğimiz, yalancı şahitlik yapmışlığımız, suç ortağı olmuşluğumuz var yani. Oysa şimdi Kapağın yaptığı; “selam. Ben Kapak. Hapishaneden kaçmak için tünel kazalım mı?” demeye benziyordu. Hayır ne malum benim gardiyanın adamı, müdürün ispiyoncusu filan olmadığım. Neye güveniyorsun. Üstelik dikkatinizi çekerim; verdiğim örnekte bir kerelik bi suçtan bahsetmedim. Düzenli yapılan bi eylemden bahsettim. Başıma geleceği tilki gibi anlamıştım ama maalesef tavşan gibi kaçarım yoktu…
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama aynen öngördüğüm gibi oldu. Sanki çok yakınmışız gibi devamlı aranmalar, sms’ler başladı. Ben aşk doktoru filan değilim ki. Zaten bu tip kadrolar dolu. Ve maalesef gelen mesajlar ilk okul düzeyindeydi.
- Sinemaya gitmek istedim. İstemedi. Sebep?
- Sinemaya gitmeyi sevmiyormuş.
- Sinemaya gitmek istedim. İstemedi. Sebep?
- Sinemaya gitmeyi sevmiyormuş.
- “Yemeğe gidelim” dedi. Sence ne demek istemiş olabilir?
- Adam acıkmış.
- Adam acıkmış.
- Bana “aşkım” dedi.
- Ağzından kaçmıştır.
- Ağzından kaçmıştır.
- “Bu akşam bende kalsana” dedi. Neden çağırdı ki?
- Sevişmek için.
- Sevişmek için.
- Sol kulağımı emdi. İnliyim mi?
- !!!???
- !!!???
Hiç abartmıyorum diyaloglar bu şekildeydi. Ve ben, kadın bikbiki zikziki çekebilecek bi dişi değildim. Ben mesafe koymaya çalıştıkça, ot dibimde bitiyordu. Ot olsa yine iyi, sarmaşıktı bu. Dolanıyordu!
devamı da var...
6 leblebi:
Bi an Kapak'ı erkek zannedip, Tencere'yle aynı yatakta yattıklarını okuduktan sonra bunlar ibne mi lan dedim içimden. Meğersem hatunmuş bu kapak :D
Devamını bekliyoru. :)
@Leah
yok. kapağı attı durumuna gönderme var. kendini birine yamadı gibi :)
kapak: kadın
Tencere : erkek
hepimiz ruh hastası,depreşik insanlar mıyız yahuuuuu
Harbi kapaknış yani, kendini ağırdan satma çabasını zorlada olsa yapan ama bir erkeğe kapak atmaya çalışan bir tipmiş.
''hayvanlara eziyet etmişliğimiz var'' hepsi tamam da, bunu okumasam yazıya başka yorum yapıcaktım. Yazık ama ya ne istediniz onlardan.
@Katze
Kaçak et kesmişliğimiz: sevgilimiz varken one night stand olayı
tekel soymuşluğumuz: deli gibi içmişliğimiz
yeri gelmiş kavgaya bulaşmışlığımız: çeteden birini savunmak için sözel olarak tartışmışlığımız
hayvanlara eziyet etmişliğimiz: öküz erkeklere ya da dana kadınlara cool tavır takınmışlığımız, peimizden koşturmuşluğumuz
yalancı şahitlik yapmışlığımız: çeteden biri için yalan söylediğimiz
suç ortağı olmuşluğumuz var yani."
Yorum Gönder