sorgusuz sualsiz

“Nereye?”
Tatilde ya da bi hafta sonu kaçamağında, otelde ya da onun evinde, fark etmez! Yapma! Nereye gider insan gecenin bi saati yataktan kalkıp, hı nereye? Manasız soru no: 1 idi bu.

“Niye sırtını döndün?”
“Sen rahat sarıl diye hayatım” ya da “bacağım uyuştu”
Bunu ilişkinin başlangıcında anlayabilirim ama 3 ay sonra fena sorudur yani. Söylüyorum işte rahatla; birinin seviştikten sonra sana sırtını dönmesi hiçbir anlama gelmez! Seviştiniz bitti. İn adamın üstünden. Yapma!

“Su ister misin?”
Bi kere verdi / aldın diye bu kadar sorumlu hisetme. Boğma karşıdakini de. Ha kendin içeceksen o başka. Onun dışında 2 dk efendi ol. Yapma! Hizmet etmeyi bırak.

“Acıdı mı?”
Canı acısa söyler insan, yapma! “Dur” denir, “höst” denir, “oha” denir, “yavaş lan hamur mu bu” denir, denir de denir… İllaki bir şey denir ama sadece inlenmez. O yüzden kes şunu sormayı.

“Havlu vereyim mi?”
“Kalk yıkan!” komutu gibi. Belki banyo filan yapmayacaksın, belki sabah alıcaksın duşunu. Öyle pis bi sorudur ki, mecbur duşa yollandırır adamı. Yapma! Havlu, şampuan, şu, bu istese kendi söyler zaten.

“Işığı kapatır mısın?”
Asla yapma! Ne ilk sevişmede ne aylar sonrakinde. Ağdanı filan yaptır. Sonra bırak yanık kalsın tüm ışıklar. Frenle kendini. Adam kapatmak isterse kapar, istemezse karışma. Gündüz seviştiğini farzet sen de. Kapat da kapat diye tuturma.

“Ne düşünüyorsun?”
Yapma! Sakın diyorum bak! İster inan ister inanma insanlar hiçbir şey düşünmeden de oturabilir. Bazen sadece derin bi nefes almak ister insan. Bu, iç çekmek demek değildir. Sen bu soruyu sorduktan sonra derin nefes alırsa başka tabi!

34 leblebi:

Zeyno dedi ki...

Ben mi sormayacağım yoksa o mu? O soracaksa cevap alamaz, ben soracaksam da cevap veremez. Buldum sorması kaldı :)

"leb" demeden... dedi ki...

o sorarsa terk et.

sen sorarsan zaten her şeye cevap verir.

bul da :)))

zihni örer dedi ki...

alt tarafı bir sevişmede 7 soru çok fazla.

("alt tarafı bir sevişme".... klavyem sürçtü, oysa her tarafı demeliydim. Neyse, derdimi anlatabilmek için öyle farzedelim)

Öyle ince sorular ki, mübarekler sırat köprüsü gibi.

İşin en tehlikeli yanı da, bir yanlış cevabın bütün doğruları götürüyor olması.

Bir de, Zeyno'nun sorusuna verilen cevabın kadınsı adaletine bayıldım:)

Herşeye rağmen, tadına turp suyu sıkmamak için, derse iyi çalışmak lazım:) yarebbi yardım et:)

"leb" demeden... dedi ki...

@zihni

1 sevişmede hepsini soran var mıdır? :-|

zihni örer dedi ki...

yapılmış bir anket okumadım ama,
böyle sorular, sevişmenin akordunu bozabilir bence de. yalnız akorda katkı yapan sorusuz sözlerin gücü tartışılamaz.

Zeyno dedi ki...

Hahhahhaaay ikiniz de alemsiniz:) sizin, birbirinizle sürtüşürken (yorarken) etrafa kıvılcımlar çıkarmanız yok mu, yangın çıkacak birgün :)))

@Zihni: Ben hep adaletliyimdir aşk olsun :)
@leblebi: Sen bul da derken, bulalım da demek istiyorsun değil mi? :)))) Gece gece güldürdünüz beni, Allahta sizi güldürsün inşallah...

A-H dedi ki...

bu ne kardesim sevisiyormusunuz test mi cozuyorsunuz :) bu diyaloglarla isin sonu pek iyiye cikmaz ben soyleyeyim :)
soru soracaginiza isinize bakin bence :P

"leb" demeden... dedi ki...

@Zeyno
"bulalım da..." :)))

@A-H
çok fenadır çoook. daha bir sürü var da ben en sık sorulanları yazdım...

Adsız dedi ki...

yazışmanın en önemli bölümü şu (ve özeti: "bulalım da!!" :))

zihni örer dedi ki...

Zeyno, biz "sürtüşmedik" ki henüz:)

"alem" olma konusunda bir garanti veremem doğrusu;
(takdir, Zeyno'ya aittir efendim).

Kıvılcım dersen,

burada
"Bilirsin,
Bir kıvılcımla başlar büyük yangınlar"
demiş acemi şairin biri,
aynen senin dediğin gibi.

asbestliyim, korkmuyorum:)

"Adaletliysen", topu leb-demeden'e (kısaca leblebi diyoruz) atalım, taca değil.
Adalet mülkün mü, yoksa sevişmedeki rollerin mi temeli, kişiliklere göre değişebiliyor.

"leb" demeden... dedi ki...

@Gabriel
acınası haller :))) cidden bizim gibi kadınların nasıl olup da yalnız olduğunu aklım almıyor. :)))

@zihni & @Zeyno
adaletli ilişki olmaz yahu. seks nasıl olsun. illa ki bi taraf + bi taraf - olacak ki denge olsun :)

zihni örer dedi ki...

tam tesini düşünüyorum, adaletin bittiği yerde önce zevk, sonra ilişkinin kendisi biter. Yani, "zevk" olmaktan çokar, "görev" olarak kalır.

"-" ve "+" birer kutup adıdır sadece,
elektrikte bir fizk yasası vardır: "iki zıt kutup arasında harekt ettirilen iletken üzerinde, mağnetik indükleme gerçekleşir. Seks elektriğinde de öyle..
yoksa adaletin ölçüsü değil zıt kutuplar.
Adaletten kasıt, seksin sorumluluk ilkeleridir. Adaletin en önemli rajonu, bencillikle savaşmasıdır. İki bencillik aynı rezonansta uzlaşmışsa, adalet gerçekleşmiş sayılır...

"leb" demeden... dedi ki...

@zihni
tam olarak bunu kastetmemiştim ben :S

Zeyno dedi ki...

A yok vazgeçtim ben bulmaktan, bu ne yahu okurken yoruldum, yaşarken düşünemiyorum :)

zihni örer dedi ki...

"tam olarak neyi kastetmiştin"?

ve Zeyno,
elinde olmayanın dilinde olurmuş, sen aramaktan vazgeçme, bulduğunda bütün çeneler kapanacak,
"seks anlatılmaz, yaşanır" olacak:))
bakma şu an cır cır öttüğümüze, iş başa düşerse (dut yemiş) bülbül kesiliriz:))

"leb" demeden... dedi ki...

@zihni
denge kastetmiştim. sen sinirliyken karşıdakinin sakin olması, karşıdaki konuşuyorken senin susman, sen tepeyken karşıdakinin çukur olması gibi...

bilimsel gerçekleri, tanımları kastetmedim...

Zeyno dedi ki...

@Zihni: Dut yiyen bülbül daha çok şakırmış :) . Hem sex mi!? Aaa siz bir saattir sexten mi söz ediyorsunuz? Yine okuduğumu anlamamışım ben :))))P

"leb" demeden... dedi ki...

ooo yanar döner kaç yazarım varmış meğer benim :)))

zihni örer dedi ki...

1 saattir sexten söz etmiyoruz tabi ki, ön ve son koşullarından söz ediyoruz. günün her saatinde sex konuşulabilir de, ancak 1/24 'ünde sex yapılabilir bildiğim kadarıyla:)

"yanar-döner yazar" yanmak ve dönmek, biz de tam bundan söz ediyorduk:)
"dönmek" vazgeçmek anlamında değil.

son olarak, "denge"den söz edelim mi biraz daha. Hayır, erteleyelim, "aç karnına aşk olmaz"
diyte bir hasi-şerif vardı, (yemekten söz ediyorum)

Zeyno dedi ki...

Şartsız, sorgusuz sualsiz ve koşulsuz:)

zihni örer dedi ki...

"doğaçlama" evet, burası tamamen gerçek. Ama start başladığında geçerli bu durum.
Final sonrası ve start öncesi dilin kemiği olmazmış. Evet, "dilin kemiği olmaz" bu çok önemli bir avantaj:))

Adsız dedi ki...

bi de sorar:

-hoşuna gidiyo mu..zevk alıyo musun haa..

:)))
sormasa daha iyi değil mi..

bi arkadaşımın öküz sevgilisi sevişirken ona sürekli şey diyomuş,dur bi gülmem geçsin yazıcam ..
şey:
-hıı,daha önce bu kadar zevk veren oldu mu ssana haa..konuşş haaaa..nasılım..haa.söylee..konuşş..haaa.."

hayatımda yalnız onla seviştikten sonra sabaha kdar sarılıp uyurduk..tek kolu benim başımın altında ,diğer eli göğsümde, dudakları dudağımda ,bacaklarını belime sarar ..uyurduk..o şekilde nasıl nefes alıyorduk acaba:) hemde seviştikten ve biraz soluklandıktan hemen sonra..hiç konuşmadan..sanırım bu nedenle özel oldu..yani senin sorma ! dediklerin sorulmadığı için..ben neden kaybettim onu ya:(

zihni örer dedi ki...

"adsız", kesin kadındır:)
iki açıdan karar verdim kadın olduğuna, birincisi, bu ülkede zaten kadının adı yok
ikincisi, neyse kalsın.
Ancak, bir soru takıldı aklıma, adsızın yorumunda:
sarılıp yatoyorlar,
onun kolu başının altında olursa,
kendi kolu da onun başının altında olamaz. olsa olsa onun kolunun altında olabilir. böyle durumda sabaha kadar öyle kalmalarının olanağı yok. çünkü, kol altı kaburga kemiği, kendi kolunun üstüne biner ki, en fazla on dk. sonra uyuşma başlar.
Öyleyse kendi kolu nerde?
tek seçenek kalıyor, ikisinin arasında, aşağı dğru uzatılmı8ş bir durumda. yani el sıcak bölgede?
merak işte, düşünüyorum?

neden kaybettin onu? en iyi sen bilirsin, yaz da tecrübe olsun bize:)

"leb" demeden... dedi ki...

@adsız
başka nedenleri vardır. ya da özetle; çünkü sevi mutlu edecek birinin gelmesi için eskisinin gitmesi gerekir.

@zihni
taciz etme yorumcularımı :))) uyuşmaz efendim uyuşmaz...

zihni örer dedi ki...

"bekara karı boşamak kolay"
nerden biliyorsun uyuşmayacağını?:))

Zeyno'ya danışalım, haksız mıyım?

ve
"taciz"! bedduayı hak ettin şimdi:
"allah seni 7 değil, 14 soru soranla karşılaştırsın hep"

desem de, öyle kol uyuşmasını yine asla anlayamayacaksın:)
(beduamı geri alıyorum, işe yaramadı)

sana hiç soru sormayan, imalarla durumu götüren biriyle sarıldığında, işte o zaman anlarsın, kolunun uyuşup uyuşmadığını:))

penelope dedi ki...

zihnii,

benim adsızz..dağılın leeyynnn..öyle ayıp ayıp yazim da hanım hanımcık kimliğim zedelenmesin dedimdi:PP
hanım hanımcık = ben...ne sahte duruyo ..

şindik şöyle oluyor :

onun sol kolu benim başımın altında ya ,ben de ona dönük..benim sağ kolum dirseğimden kırık ve onun göğsünde...çaktın köfteyi..dene bi.
sonra onun sağ eli benim ...göğsümde:P...sağ bacağı benim bacağıma atılmış..:))benim sağ elim de onun ..yüzünde zihni yüzündee..dudaklarımız birleşik bu arada..ama varya romantik ve aşık bi sevişme olmasa bu yani sex den ibaret bi yatış olsa/ki ona çiftleşme denir/ kesinlikle nefes alınamaz ,boğulur insn ya da rahatsız olur falan filan..ama bu yatma şekli yalnız onla olmuş ve muhteşem bi yatma şeklidir..sabah uyandığımızda kendimiz hala aynı şekilde görünce bize bile çok romantik gelmişti ..ki gece uyku ile uyanıklık arası hayal meyal hatırlıyorum saçlarımı sevip: bitanecik aşkım ,canım sevgilim..demişti..sonra uyumaya devam etmiştik...
niye birlikte değiliz...değiliz işte ..şartlar çok namusait bir mahiyette tezahür edebiliz bazen bilirsin...sevmek yetmez..
sensin kadının adı yok bi kere ...
pardon leblebi..arkadaş başlattı önce ..ben geçerken selam çakıyodum o başlattı:P /burda saç yolan terlik fırlatan ikon şeysiii gerek zihni /

"leb" demeden... dedi ki...

Tanrım blogumu koru! bunlar pozisyon tarifine de girdiler :)))

esta... Penelope. eğleniyoruz işte...

penelope dedi ki...

ayrıca da uyuşmadı kolum napiiim öliim mi ..uyuşsaydı uyuştu derdim..kilo ver sen uyuşmaz o zaman:PPPPPP

ohh..rahatladım..

hele zihniye bak hele...

penelope dedi ki...

sen de mi leblebii..la ne pozisyonu ..bu romantik uyuma şeysi.zihniye uydun ya sen de helal olsun bişi demıyorum sana...
ayyy sinirim geçmedi..hala çemkiresim var zihniyeee:P

"leb" demeden... dedi ki...

ben bayadır yalnızım ya. romantiği bile fesat anlıyorum. ondandır :)))

zihni örer dedi ki...

lahavle velaaaaaaaa... (gerisini unuttum)

can yüşel var ya? hani şu şair emmim?
kaymakamın biri O'nu mahkemeye verir küfürlü yazıyor diye. Hakim sorar, neden küfürlü yazıyorsun?
"göt-möt.." ne o ayıp değil mi?
-hakim bey, bizim orda göte göt derler, başka ad bilmem... gibi bir cevap verir. kıssadan hisse, nereye giderse:)

biri "adsız" yazmışsa, bizim orda onun adı adsızdır, yani adı yok. penelopeeeee>>>>, benim adım yok mu şimdi? teessüf ederim, hem üzerime basa basa "zihniiii" diyor, hem de "senin adın yok zihniii" diye hava basıyor:)
seni leblebiye havale ediyorum.

gelelim kol bacak konusunua:
kaçmaz benden penelopeee:) yukardaki iletini bir daha oku, senin "sol" kolun yok mu allahaşkına? iki tane sağ kolun mu var?
ben senin sol kolunu soruyoorum ve sıcak bölgede olduğunu iddia ediyorum. romantik bir sevişme için şart olan duruma Israrlıyım valla billa.
senin sol kolun varsayalım ki, dirsekten kırık vaziyette, göğsünde, neden iki kalp arasında bir dirsek barınır? hem de buna romantik yatış denir?
yok arkadaş, iki kalp arasına hava boşluğunu dahi sokmam, kaldı ki dirsekli el. hıkk, açıklama bekliyorum:))

penelope dedi ki...

aman iyi ki hata buldun aferin sana...dirsekten kırık olan kolum sağ,yüzünde olan elim sol..oldumu..
yanlış yazmışım ama sen sanki anlamadın tarifi..gudubetim ya ben..sol kolum yok iki sağ dan oluşuyorum..
anasını satim şu kadar yazıda bir milyon sağ,ikibinbeşyüzyetmişaltı kez de kol dedim ya....demıyorum bişey ..yatmadık ..yok zihni..unut geçti..kimse aşkla sev,şmedi..yatak matak yok zihni..geçtii..
tipik "no love, yes mococco" erkek düşüncesi işte..iki kalbin arasında mecburi bi boşluk oluyor .fizyoljık olarak biri kadın olunca arada engel oluyo biraz.tam sıfır yapışamıyosun.töbeee töbeee..
ayrıca da can babayı severim.yeni türküyü ondan mı sevdim ,can babayı mı yeni türküden sevdim bilemem ama belirteyim istedim..

zihni örer dedi ki...

penelope,
hata bulmak için cümlelerine mercek koyduysam eğer , allah beni kadın dırdırına çarpsın:) bundan daha ağır yemin olur mu, olmaz:))

evet, sağ-sol kol konusunu dalgınlıkla yazdığını anlıyorum. Zaten öyle varsayımla da yorumladım. Ama, aradığım sol kol olduğundan ve sorumun cevabını açıklamadığı için, sol kolunun yerini soruyordum. Ola ki bilmediğim bir teknikti ve öğrenmiş olacaktım.
Kol uyuşmasından uykum az bölünmedi:)
derdime çare arıyorken, senin hoş yorumun heyecan yarattı bütün ülkede:)

kadının adı bu konulardan sonra ortaya çıkıyor gibi. En azından ne istediğini haykıran kadınlar da türüyor artık. iyi bir konu üzerindesin ama, sen yine de kollarını çok verimli kullanmıyorsun gibime geliyor.
Örneğin,
Sol kolun dirsekten bükülmüş olarak O’nun kalbinin üzerinde durması hoş bir durum olabilir (geri adım attım) ama sağ kolun yüzünde olacağına, onun üstteki kolunun altından beline doğru sarmalıydı. Uyuklarken, bel ortası masajın ne kadar rahatlatıcı olacağını bir bilsen:)
O’nun boşta kalan eli ise… (o bilir elini nerde tutacağını).

Bacaklara dönersek tekrar,
Erkek atmamalı bacağını kadın üzerine, çünkü erkek bacağı fazla ağırlık yapar. Tersine, kadın sağ bacağını diz kapak hızasından, erkeğinin belinin ince yerine kadar yerleştirir. Erkek buna dayanabilir. Diğer sol bacaklar ise, alt tarafta boydan boya birbirine yapışır.

merakıma teğet geçen bir durumun aydınlanması için, kafama terlik yeme ikonu dahi arattırdım sana:))
İyi de ettim. Hayatın amacı nedir ki? Üzerinde durduğumuz konu, yaşamanın odak noktası olarak çerçevelenebilir bence. "Sevdalı sevişmek". Kaç blog yazarı tanımlayabilir bunu?

Can Baba ortak sevgimizden dolayı, sana, 5 yıl önce (gençlik yıllarımda) yaptığım çok çok acemi bir yapıtı armağan ediyorum (hoşgörüne sığınarak)
Ve “nerden nereye” diyebileceğim, çok acemilikten az acemiliğe terfiyi de Barış Promosyonu olarak ekliyorum:))
Bitti.

Bookmark and Share