kartlaştık

Okuyucuya önemli not: Aşağıdaki yazı kadınlar için uyarı amaçlı yazılmış gerçek bir olaydır! Bu sefer eğlenceli bir şey beklemeyin.



Ben – Ben
** Sevgilisinden yeni ayrılan – Damla
*** İniş çıkışlı bi aşk yaşayan - Yudum
(Tabi ki isimleri ben uydurdum.)




3 sene önceydi. 3 Kadındık. Hepimizin zor bi dönemi. Birimiz sevgilisinden yeni ayrılmış, birimiz işsiz kalmış, birimiz problemli bi ilişkide… “Tamam lan” dedik, “1 Hafta her şeyin a.k. Hadi Bodrum’a.” Birimiz oteli ayarladı, birimiz biletleri, birimiz işinden izin aldı, öbürü sevgilisine mırıldandı… Ayarladık işte özetle, Bodrum’da aldık soluğu.

Aslında ilk 2 gün deniz ve güneşten ibaretti. Sıkıldık. Benim iş telefonlarım susmadı, birinin eski sevgilisi rahat bırakmadı. Adam gaza geldi, Bodrum’a gelmelere kalktı. Öbürünün sevgilisi mızmızlandı…

3. Gün dayanamadık. Karar aldık; kapattık telefonları, otelde bıraktık. Gündüz her zamanki gibiydi ama gece azıcaktık! İsim vermeyeceğim popüler ve (güya) klas bi bara gitmeye karar verdik.


Teras şeklinde bir mekan. (Aslında mekanı tarif etmeyeceğim.) Müzikler güzeldi. (Çalan müzikleri de söylemeyeceğim.) Kadınlar hoş, adamlar çekici… Klasik bakışmalar, tanışmalar, kadınlar tuvaletinde dedikodu, erkekler de içki getirirken barda konuşuyorlar kendi aralarında vs.

Hepimiz içtik tabi. Damla fenaydı yalnız. Görünüşte bir şey yok ama anlarım. Kaç yıllık arkadaşım. Bu arada da biriyle bakışıyor. “Kızlar” dedi, “bu gece otele yalnız dönebilirsiniz.” Tuvalete gitti sonra. Dönüşte adam çıktı yoluna. Uzaktan izliyoruz. Ayaküstü konuştular biraz. Adam kartını çıkarttı. Ve bizimki de! İçimden “tamam s.çtık” dedim. Kızım one night stand işte. Kartını ne b.k yemeğe veriyosun adama.

Önce Damla geldi yanımıza. “Kartlaştık” dedi marifetmiş gibi. Sonra adam yanında arkadaşlarıyla damladı. Müzikten bir şey duyulmuyor zaten. Karşıdaki de eğilir kulağına ya. Sinir olurum. Elin herifinin nefesi dibimde. Ben tuvalete gidelim işareti yaptım Yudum’a. Bi durum değerlendirmesi yapalım.

Benim otele dönüp zıbarasım var. Yudum kararsız. Damla’nın niyeti zaten biliyoruz. Döndük yanlarına.

Erkekler dediler ki “hadi hep beraber otele gidelim.” Yudum ve ben istemediğimizi söyledik. Israr etmeye başladılar. Yudum bi ara “sevgilim gelecek sabah” dedi. “Ya işte yatmamız şart değil, uyurduk beraber” filan diyor salaklar. Damla “ya uyucaksak herkes oteline gitsin” diyor. Biz “hayır” dedikçe, herifler azıtıyor. Fiziksel de tacizler başlıyor. Hepimizi kolumuzdan tuttular. Bırakmıyorlar. Korkmaya başladık. Alkol filan kalmadı, hepimiz cin gibi ayıldık. Sesler yükselmeye başladı. Müzikten etraftaki kimse farkında değil ama bağırışıyoruz. Heriflerden biri bira şişesini kırdı. Damla’nın sırtına dayadı! “Bunun yüzünde gezinmesini istemiyorsan benimle gelirsin!” dedi. Gözümüzün önünde ama bir şey yapamıyoruz. Baktım inatlaşmakla olmayacak. Birden çark ettim ben. Nasıl yaptım bilmiyorum ama inandırdım. “Tamam” dedim, “ben geliyorum! Gidelim kızlar, napıcaz bu gece de yalnız başımıza. Sabah döneriz ama.” Kızların bana bakışını unutamıyorum. Şok haldeler. “Yalnız önce bi lavaboya gidiyim ben.” Sıyrıldım birinin elinden. Heriflerden cevap beklemeden döndüm arkamı, başladım yürümeye.

Bi garsonla gözgöze geldik. Diktim gözlerimi, içimden yalvarıyorum: “n’olur anla! Takip et beni, takip et beni…” Biraz sonra tuvaletin kapısını tıklattı biri. Tuvalet kuytuda kalıyor biliyorum ama heriflerden birinin geldiğinden bile şüphelendim. Baktım garson. Yüzüm ne haldeyse, hemen içeri geldi çocuk. Telaşlandı filan. Kısaca anlattım. “Burdan çıkmamız gerek” dedim. “Tamam” dedi çocuk, “dur burda, ben 5 dakika sonra geliyorum.” 5 Dakika bile sürmedi geri döndü. “Beraber çıkacağız” dedi, “arkadaşlarına da haber ver.” Hay a.k. Nasıl?! Bi daha telefonumu yanımdan ayırırsam, kafamı duvara vura vura becersinler beni. Haber filan veremedim. Yapacak bir şey yoktu. Çıktık. Bi baktım, abartmıyorum çalışanlardan oluşan bi koridor var resmen. Pop yıldızı gibiyim ya da. Kızlar uzaktan gördüler. Yanlarından geçerken ikisi de kedi gibi sıvışıp, benim koruma çemberinin içine girdiler. Kapıda taksi hazırdı...

Otele döndüğümüzde hiçbir şey konuşmadık ama uyuyamadık da. O kadar adrenalin damardayken nasıl uyunabilirdi ki. Zaten sabah olmuştu. Biraz uzandık. Sonra sözleşmiş gibi yataklarımızdan fırladık. Bikinilerimizi giyip kumsala indik.

Sessizliği Yudum bozdu:
- Herifler bizi çatır çatır s.kicekti lan!



Merak eden okuyucuya not: Kartvizit olayından bir şey çıkmadı. Yani aramadı, rahatsız etmedi sonra herifler. Şansımıza!

6 leblebi:

Zeyno dedi ki...

''Hiii kadın başlarına bodrumlara gittikleri yetmezmiş gibi, bir de barlarda heee oh olsun kaltaklara''... Bakın, bunu ben değil ama hemcinsleriniz, hemcinslerimiz söylüyor, düşünün artık... Hem cinslerimiz hem de cibiliyetsizlerimiz yani. Hırsızın hiç suçu yok ya... Çok geçmiş olsun. Geçmiş zaten...Bir daha öyle kadın başınıza gitmeye kalkmayın:)P giderseniz de hamakta uyuyun sadece :)))

A-H dedi ki...

okurken tirstim yalniz sizi dusunemiyorum bile :)

Adsız dedi ki...

oha lan bende tırstım resmen yaşadım o anları aynen bende düşünemiyorum halinizi:s

zihni dedi ki...

özü-gür varlığınız,
(kimbilir) giyiminiz,
alkolün "altbenliği-id" kışkırtması, mevsim de bahar ise,
mekan da bodrum ise (samanlık olsa da farketmez)

eee?

e'si, peygamberi yoldan çıkarmazsa namerdim:)
"kırık şişe ile saldırma sahnesini lanetliyorum!... her yiğidin kendine has yoğurt yiyişi var:) da şişe kırmak korkaklığa girer.

wimparella dedi ki...

ne manyaklar var ya ama böle durumlar da da korkak olmamak lazım biraz benim aksime :d bu arada geçmiş olsun deyim ..

Bookmark and Share